Where To

There are an estimated 360 million people in the world who live in constant displacement, much more than the population of many countries. They are deprived of education, health, security and all kinds of opportunities that make people human... They mostly pay the price of their lives they lead in hunger and misery... So what for; As we all know, a new way of life that emerges by saying "journey for hope" because the fires caused by global interests and global politics make it impossible to live in their own land... If they survive...
In our film, which was written by our scriptwriter Hüseyin Alp Tahmaz based on a real event, we took a section of the lives between life and death right at this point. Our characters, who have different stories, have different nationalities and different backgrounds, but their common point is the journey of hope they embarked on. In this journey, they are not sure how long it will last and where they will arrive, in a pickup truck that is not even 6 square meters. In their dreams, the destination of all of them is clear in the fearful journey that passes without air and water. They share their dreams, they talk, and they get to know each other... They even say that they will reunite and meet again in the new life they plan to establish in their destination, reinforcing their friendship, and laughingly remembering these "painful days"... But... But, where to, where and how?
Gürsel Ateş / Director
.
Dünya üzerinde birçok ülkenin nüfusundan çok daha fazla, sürekli olarak yer değiştirerek yaşayan tahminen 360 milyon insan var. Eğitimden, sağlıktan, güvenlikten ve insanı insan yapan her türlü olanaktan yoksun... Açlık ve sefalet içinde sürdürdükleri yaşamlarının bedelini canlarıyla ödüyorlar çoğunlukla... Peki ne için; hepimizin bildiği gibi, dünya ölçeğindeki küresel çıkarlar ve küresel politikaların çıkardığı yangınlar, kendi topraklarında yaşamayı imkânsız kıldığından “bir umut” diyerek çıkılan ve bitip tükenmek bilmeyen yollarda oluşan yeni bir yaşam biçimi... Tabi sağ kalabilirlerse...
Senaristimiz Hüseyin Alp Tahmaz’ın gerçek bir olaydan yola çıkarak yazdığı filmimizde, tamda bu noktada, yaşam-ölüm arasında süren hayatlardan bir kesit aldık. Ayrı ayrı hikayeleri olan karakterlerimiz, ayrı milliyetlerden, farklı geçmişlere sahip olsalar da ortak noktaları işte “bir umut” diyerek çıktıkları yolculuktur. 6 metrekareyi bile bulmayan bir kamyonet kasasında ne kadar süreceği ve nereye varacağından emin olamadıkları bir yolculuğa çıkarlar. Havasız, susuz ve korkuyla süren geçen yolculukta, aslında hepsinin gideceği yer bellidir kurdukları hayallerinde. Paylaşırlar hayallerini, konuşurlar, tanırlar birbirlerini... Hatta hatta gidecekleri yerde kurmayı düşündükleri yeni yaşamlarında tekrar bir araya gelip görüşerek dostluklarını pekiştirip bu “çileli günlerini” gülerek hatırlayacaklarını söylerler... Fakat... Fakat, NEREYE, nerede ve nasıl?
.
Script and Dialogue Writer’s Remark: Hüseyin Alp TAHMAZ
Every year, hundreds of thousands of people are forced to leave the lands where they were born and migrate to places where they hope to reach prosperity and peace, due to reasons such as economic troubles, war, terrorism, and adventure seeking. This migration does not always happen legally.
The stories of illegal immigrants, which we often see in newspapers and on television, are an international problem. The script was written in order to raise awareness on the subject.
Hüseyin Alp Tahmaz / Scriptwriter